ÜFLEME YÖNTEMİ
Üfleme tekniği ilk olarak M.Ö.1.yüzyılın ortalarına doğru yakın doğuda Suriye-Filistin bölgesinde uygulanmıştır.Fakat bu teknikten tam olarak yararlanılması ancak, ortası boş, metal bir üfleme çubuğunun kullanılmaya başlanması gerçekleşmiştir.(olasılıkla M.Ö.1. yüzyılın son çeyreğinde)üfleme çubuğu ile havayla şişirme yönteminin birleşmesi, cam endüstrisinin devrim niteliği taşımaktadır. Bu yöntemin uygulanmaya başlanması ile daha kısa sürede, değişik biçimlerde ve daha ucuza cam üretilmeye başlanmıştır.
Özellikle, Suriyeli cam ustalarının bu tekniği Romaya götürmeleri sonrasında, ince çeperli hafif olan Roma camı ortaya çıkmış ve buradan diğer bölgelere yayılmıştır
A)SERBEST ÜFLEME
Serbest üfleme tekniğiyle cam yapımı için 1,5-2 m. uzunluğunda içi boş üfleme çubuğu ve erimiş cam hamuruna ihtiyaç vardır.Çubuk pota içine daldırılarak ucuna potadan cam eriği alınır ve döndürülerek üflenir.Cam eriği çubuğun ucundan üflenerek şişirildikçe mermer masa üzerinde yuvarlatılarak biçimlendirilir.Daha sonra üflenilerek döndürülen cam topağına elde ki diğer aletlerle istenilen biçim verilir.Şekillenen esere gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra keskin bir demir makasla kesilerek üfleme çubuğu üzerinden alınır.
B)KALIBA ÜFLEME
Bu teknik cam üfleme tekniğinin bulunmasından sonra, olasılıkla M.Ö. 1.yüzyılın ilk çeyreğinde gerçekleştirilmiştir.Yöntemin kullanılmaya başlanması ile kilden, metal veya ahşaptan daha önce yapılmış kalıplar kullanılarak belirli bir modelin kopyalarının üretilmesi mümkün olmuştur.
|